Bugün bir ay sonundaki doktor kontrolümüze gittik. İşitme, kalça çıkığı ve rutin kontrollerimiz yapıldı. Çok şükür bir sıkıntı yokmuş. Minnoşuma hepatit B aşısı yapıldı. Canım benim, fındık kızım uykudaydı , o yüzden daha fazla korkmuştur belki de tatlı, lokum etine iğne batırılınca. Üüüüüüüü, ben de ağlamamak için zor tuttum kendimi. Neyse ki kucağıma alınca sakinledi, sustu bebişim! Giderken hep uyudu arabada, işitme testinde de sanki gözleri kapalıydı hep; dönerken de uyudu, ve hâlâ uyuyor. Yani yaklaşık çok kısa uyanıklıklarının dışında sabah 09.00'dan beri uyuyor. saat 15.41. Allah Allah gece ne uyuyacak bu bebe? Annoooom o daha bebecik! Uyumayıp da ne yapsın? Yaklaşık on gün sonra anca agucuk bugucukları başlayacak!
Geçen hafta anneler gününde anneannesini de alarak minnoşumuzu ilk gezisine çıkardık, Arjantin Caddesi'ndeki Budakaltı'na götürdük. Pek usluydu benim fındık kızım, maşallah! Yaşlı bir teyze o zaman itibariyle 3 haftlaık olduğunu öğrenince bize "Çok cesursunuz!" dedi. Halbuki cesurluk bir durum yok, bebişe hava aldırdık işte. fena mı yahu!
Budakaltı'ndaki kahvaltıdan sonra Özlem teyzesine gitti minnoşum. Pek seviyorlar onlar da. Hele Mısracık pek ilgili ve de sevgi dolu. Canım benim her neye gereksinim duyarsam hemen koşa koşa yardım ediyor. Ben bebişi emzirirken içeridekilere sesimi duyuramayınca koşarak gidip "Elif teyzem şunu istiyor, istemiyor." falan diyor. Zamanın ne çabuk geçtiğini onlarla daha iyi anlıyorum. O da minnacık dombilicik bir bebecikti. Şimdi bizim Defneciğe ablalık yapıyor. Hem de en âlâsından! :)
Allah tüm bebelere, çocuklara sağlık versin, huzurlu, mutlu uzun ömürler versin anneli babalı! Amin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder